Dış gebelik rahim dışında yerleşmiş gebelik olarak tanımlanır. Normal bir gebelikte tüpte sperm ile döllenen yumurta tüpün hareketiyle rahim içine taşınır ve gebelik rahim içine yerleşir. Rahim içine geçişi geciken veya önlenen yumurta ise dış gebelik şeklinde gelişir. Her 100 gebeliğin 1’i dış gebelik olup tüm anne ölüm sebepleri arasında ikinci sırada yer alır. Son yıllarda dış gebeliklerde artış izlenmektedir. Bu duruma yol açan nedenler arasında cinsel yolla bulaşan hastalıkların artması, kanda gebelik testi ve transvajinal ultrasonografinin kullanılması ile tanının erken konulabilmesi, tüp bağlanması işleminde başarısızlık, tüpler ile ilgili ameliyatların artması ve kısırlık ve yumurtlama tedavilerin yaygınlaşması sayılabilir.

Sebepleri

a)Mekanik sebepler

Tüpe ait geçirilmiş ameliyatlar sonrası gebelikler: Tüplerin bağlanması işlemi sonrası veya bağlanmış tüplerin cerrahi olarak yeniden açılma işlemi sonrası gelişen gebelikler

Pelvik bölgeye ait geçirilmiş enfeksiyonlar ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar: Özellikle tüplerin enfeksiyonu (salpenjit) sonrası tüpün iç yüzeyinin hasarlanması sonucu kısmen veya tamamen tıkanması

Karın içi yapışıklıklar: Karın içi organlara ait (özellikle apandisit ve yumurtalık) geçirilmiş cerrahiler sonrası oluşan karın içi yapışıklıklar

Tüpün yapısal anomalileri

b)Fonksiyonel (işleve bağlı) sebepler

Tüplerin hareketinde değişme: Sadece progestin içeren doğum kontrol hapları, ertesi gün hapları ve yumurtlama tedavileri

Sigara içimi: Dış gebelik riskini 2 kat artırır.

Vajinal duş

c)Kısırlık ve yumurtlama tedavileri

d)Korunma yönteminde başarısızlık

e)İleri yaş

Dış gebelik yerleşim yerleri

a)Tüpler: En sık yerleşim yeri olup dış gebeliklerin %99’u tubal gebeliktir.

b)Yumurtalıklar

c)Karın içi

d)Serviks (rahim ağzı)

Belirtiler

Dış gebelik çok çeşitli klinik şekillerde ortaya çıkabilir. Klasik belirtileri adet gecikmesi, düzensiz lekelenme tarzı vajinal kanama ve karın ağrısıdır. Erken dönemde bulgu vermeyebileceği gibi tüpte hasar ve kanama varsa karın içi kanamaya bağlı olarak hastada ani gelişen şiddetli karın ağrısı ve yaygın hassasiyet olabilir. Bu durumda kan basıncı düşerken nabızda artış izlenir. Hastada halsizlik, baygınlık hissi ve göz kararması gelişir. Hastaların %25’inde şok bulguları görülebilir.

Tanı

Dış gebelik tanısı zaman alabilir. İlk etapta karar vermek zor olabileceğinden tetkiklerin tekrarlanması gerekebilir.

1-Kanda gebelik testi (B-HCG): Beklenenden daha düşük seviyede ve anormal artış gözlenen B-HCG (kanda gebelik testi) değeri dış gebelik şüphesi uyandırır.

2-Ultrasonografi: Rahim içinde gebelik kesesinin izlenmemesi ya da tüplere ait bölgede gebelik kesesinin gözlenmesi ile tanı konabilir. Ancak gebelik testinin pozitif olup ultrasonografik olarak gebeliğin yerinin tesbit edilemediği 11-14 günlük bir pencere döneminde klinik bulgular ve B-HCG ile takip çok önemlidir.

3-Probe küretaj: Küretaj ile elde edilen materyalde gebelikle ilgili ekler gösterilemezse dış gebelikten şüphelenilir.

4-Laparaskopi: Tanıda altın standart olup karın içine yerleştirilen bir teleskop yardımı ile tüplerin gözlenmesi esasına dayanır. Ancak genel anestezi gerektirmesi ve az da olsa işleme bağlı doğabilecek riskler nedeniyle herkese uygulanamamaktadır.

Tedavi

Hastanın durumu, çocuk istemi, dış gebeliğin yerleşim yeri ve rüptür(tüpün yırtılması) bulgularının varlığına göre tedavi yaklaşımı belirlenir.

1-İlaç tedavisi: Hastanın durumunun iyi olduğu rüptüre olmamış dış gebeliklerde veya dış gebeliğin yerleşimi nedeniyle cerrahinin riskli olduğu durumlarda tercih edilebilir. Hastanın tüpünün korunabilmesine olanak sağlar. İlaç hücrelerin büyümesini önleyerek gebeliğin ilerlemesine engel olur. Dış gebelik materyali vücut tarafından yok edilir. Tek doz veya çoklu dozlar şeklinde uygulanabilir. Bulantı, kusma, ishal ve sersemlik gibi ilaca bağlı yan etkiler görülebilir. Hastanın seri B-HCG takipleri sırasında gelişebilecek karın içi kanama ihtimaline karşı dikkatli olunmalıdır. Takip sırasında rüptür gelişirse veya tıbbi tedavi başarısız olursa cerrahi tedavi düşünülebilir.

2-Cerrahi tedavi: Laparotomik (açık cerrahi) veya laparoskopik (kapalı cerrahi) yaklaşım tercih edilebilir. Ancak rüptüre dış gebelik ve şiddetli karın içi kanama bulguları gösteren hastalarda acil laparotomi(açık cerrahi) öncelikli tedavi şeklidir. Ameliyat sırasında tüp kesilerek dış gebelik temizlenerek tüp korunabileceği gibi (salpingotomi/salpingostomi) tüpün ileri derecede hasarlanması halinde tamamen alınması da (salpenjektomi) gerekebilir. Ancak geçirilmiş bir dış gebelik sonrası tekrarlama ihtimali vardır.

3-İzlem tedavisi: Erken dönemde tanı konmuş, rüptüre olmamış ve gebelik testi değerlerinde düşme izlenen klinik olarak stabil hastalarda bekleme uygun bir karar olabilir.

Dış gebelik sonrası gebelikler

Geçirilmiş dış gebelik sonrası gebelik şansı , geri kalan tüpün/tüplerin durumuna bağlı olmakla birlikte azalmıştır. Dış gebeliğin tekrarlama şansı etkilenmiş tüpün onarılmasından ya da alınmasından bağımsız olarak %10 civarındadır.

Yorum Yap